Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kurtuluş Savaşı
Kağnıları taşır kadınlar,
Askerler hücumdadırlar,
Bu uzun savaşı,
Üzüntüyle bekler analar.
Mustafa Kemal kaburgasını kırar,
Vatanı yasa boğar,
Zorlu Kurtuluş Savaşı’nı,
En sonunda kazanırlar.
Osmanlı Devleti kaldırılır,
Dünyada barış sağlanır,
Eğitimde,ölçülerde yenilikler uygulanır,
Mustafa Kemal duygulanır.
Ahmet Çelik
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası
Selam durdu tayfası
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından
Bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in halini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar
Cahit KÜLEBİ
KURTULUŞ SAVAŞI
Bütün cephelerde verdik savaşı
İzmir’ de denize döktük kalleşi
Dünyada yoktur, Türkün bir eşi
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Atatürk’ün ordusu, korkmaz düşmandan
Gazi Mustafa Kemal’ di, Başkumandan
Övgüler almış bakın,bütün cihandan
Böyle bir savaştan, zaferle çıkttık.
Yurduma saldıranları hiç barındırmadık
Cepheden cepheye koştuk durmadık
İngiliz,Fransız,Yunan hiç aldırmadık
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Kadın,erkek hep, koştuk cepheye
Vatan için seve seve ölmeye
Hayran oldu dünya,Mehmetçiğe
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Genç,ihtiyar,kadın, savaşa girdik
İzmir’ de Yunan’ı denize döktük
Bunca şehit verdik, zaferi gördük
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Dünyaya Türkün gücünü gösterdik
Güzel vatanı düşmanlara vermedik
Kurtarmadan vatanı,bizler ölmedik
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Silahımız kıttı, cephane kıttı
Vatan için herkes kanın akıttı
Yendi düşmanını önüne kattı
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
BAKARİ’ den geçmiş olsun bizlere
Herkes kulağını versin bu sese
Mertliği gösterdik bakın herkese
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Yılmaz Bakar
KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI
YIL 1915…
VATANIMIN üzerinde kara bulutlar;
Bize karşı birleşmişler, bütün düşmanlar…
Ermeniler bir yanda,
İngilizler bir yanda,
Fransızlar başka bir yanda….
Bütün haçlı zihniyeti bir arada,
Parsellemişler VATANIMI kendi aralarında…
KAHPE DÜŞMANLAR, BU VATAN SİZE KALIR MI?
TÜRK’ÜN ASALETİNE ZİNCİRLER DAYANIR MI?
İşgal başlamış; şehir şehir, kasaba kasaba,
Zulüm başlamış, silahsız halka,
Mazlumların feryadı, yükselmiş arşa…
Evler talan edilmiş…
Evler yıkılmış…
İnsanlar canlı canlı yakılmış…
Süngülerin ucuna bebeler takılmış…
Taş üstünde taş,
Baş üstünde baş,
Bırakmamakmış, niyetleri…
Ağır olacak elbet, bu zalimlerin diyetleri…
TÜRK’ÜN ASİL KANINI…
TÜRK’ÜN VATAN SEVDASINI…
TÜRK’ÜN GÖĞSÜNDEKİ İMANINI…
Hesaba katamamışlar…
Aldanmışlar, yanılmışlar…
Yüze, onla…
Silaha, yabayla…
Topa, imanla…
Elif’in kağnısıyla…
Nene hatunun baltasıyla…
Sütçü imamım fetvasıyla…
Zekiye çocuğun VATAN sevdasıyla…
Başladı VATAN savunması…
Her savaştan geldi zafer havası…
Yıl 1919…
Bir kurtarıcı çıktı ortaya…
Halkı topladı bir araya…
Adı: MUSTAFA KEMAL’Dİ,
Başkumandandı…
Savaşlar yönetti,
Zaferlere imza attı…
Vatan kurtarılmaya başlandı…
Çanakkale’den, Dumrupınar’dan
Antep’ten, Urfa’dan
İzmir’den, İstanbul’dan
Zafer haberleri geldi her yerden…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEREFLE, ŞANLA…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEHİTLE, KANLA…
BU VATAN KURTARILDI BÜYÜK CEFAYLA…
Bu VATANI sevmeliyiz…
Bu VATANI korumalıyız…
Bu VATANI yüceltmeliyiz…
GEREKTİĞİNDE BU VATAN İÇİN ÖLMELİYİZ…
Yılmaz Çelik
Mustafa Kemal’in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım.
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Tarih: 2016-03-02 01:56:51 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kurtuluş Savaşı ile ilgili şiirler Nedir
Kağnıları taşır kadınlar,
Askerler hücumdadırlar,
Bu uzun savaşı,
Üzüntüyle bekler analar.
Mustafa Kemal kaburgasını kırar,
Vatanı yasa boğar,
Zorlu Kurtuluş Savaşı’nı,
En sonunda kazanırlar.
Osmanlı Devleti kaldırılır,
Dünyada barış sağlanır,
Eğitimde,ölçülerde yenilikler uygulanır,
Mustafa Kemal duygulanır.
Ahmet Çelik
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası
Selam durdu tayfası
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından
Bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in halini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar
Cahit KÜLEBİ
KURTULUŞ SAVAŞI
Bütün cephelerde verdik savaşı
İzmir’ de denize döktük kalleşi
Dünyada yoktur, Türkün bir eşi
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Atatürk’ün ordusu, korkmaz düşmandan
Gazi Mustafa Kemal’ di, Başkumandan
Övgüler almış bakın,bütün cihandan
Böyle bir savaştan, zaferle çıkttık.
Yurduma saldıranları hiç barındırmadık
Cepheden cepheye koştuk durmadık
İngiliz,Fransız,Yunan hiç aldırmadık
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Kadın,erkek hep, koştuk cepheye
Vatan için seve seve ölmeye
Hayran oldu dünya,Mehmetçiğe
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Genç,ihtiyar,kadın, savaşa girdik
İzmir’ de Yunan’ı denize döktük
Bunca şehit verdik, zaferi gördük
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Dünyaya Türkün gücünü gösterdik
Güzel vatanı düşmanlara vermedik
Kurtarmadan vatanı,bizler ölmedik
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Silahımız kıttı, cephane kıttı
Vatan için herkes kanın akıttı
Yendi düşmanını önüne kattı
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
BAKARİ’ den geçmiş olsun bizlere
Herkes kulağını versin bu sese
Mertliği gösterdik bakın herkese
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Yılmaz Bakar
KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI
YIL 1915…
VATANIMIN üzerinde kara bulutlar;
Bize karşı birleşmişler, bütün düşmanlar…
Ermeniler bir yanda,
İngilizler bir yanda,
Fransızlar başka bir yanda….
Bütün haçlı zihniyeti bir arada,
Parsellemişler VATANIMI kendi aralarında…
KAHPE DÜŞMANLAR, BU VATAN SİZE KALIR MI?
TÜRK’ÜN ASALETİNE ZİNCİRLER DAYANIR MI?
İşgal başlamış; şehir şehir, kasaba kasaba,
Zulüm başlamış, silahsız halka,
Mazlumların feryadı, yükselmiş arşa…
Evler talan edilmiş…
Evler yıkılmış…
İnsanlar canlı canlı yakılmış…
Süngülerin ucuna bebeler takılmış…
Taş üstünde taş,
Baş üstünde baş,
Bırakmamakmış, niyetleri…
Ağır olacak elbet, bu zalimlerin diyetleri…
TÜRK’ÜN ASİL KANINI…
TÜRK’ÜN VATAN SEVDASINI…
TÜRK’ÜN GÖĞSÜNDEKİ İMANINI…
Hesaba katamamışlar…
Aldanmışlar, yanılmışlar…
Yüze, onla…
Silaha, yabayla…
Topa, imanla…
Elif’in kağnısıyla…
Nene hatunun baltasıyla…
Sütçü imamım fetvasıyla…
Zekiye çocuğun VATAN sevdasıyla…
Başladı VATAN savunması…
Her savaştan geldi zafer havası…
Yıl 1919…
Bir kurtarıcı çıktı ortaya…
Halkı topladı bir araya…
Adı: MUSTAFA KEMAL’Dİ,
Başkumandandı…
Savaşlar yönetti,
Zaferlere imza attı…
Vatan kurtarılmaya başlandı…
Çanakkale’den, Dumrupınar’dan
Antep’ten, Urfa’dan
İzmir’den, İstanbul’dan
Zafer haberleri geldi her yerden…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEREFLE, ŞANLA…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEHİTLE, KANLA…
BU VATAN KURTARILDI BÜYÜK CEFAYLA…
Bu VATANI sevmeliyiz…
Bu VATANI korumalıyız…
Bu VATANI yüceltmeliyiz…
GEREKTİĞİNDE BU VATAN İÇİN ÖLMELİYİZ…
Yılmaz Çelik
Mustafa Kemal’in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım.
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Tarih: 2016-03-02 01:56:51 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx